8. Tuvalet alışkanlığı mühim konu!
Çiş neyse de çocuğu kakaya alıştırmak zor. Otursa kalkmıyor, kalksa oturmuyor, azıcık bir zorlanma hissetse ağlayarak kaçıyor. Bir de psikologlar çocuğun s.çmasına öyle derin anlamlar yüklemiş ki laf edemiyoruz, korkmasın, çekinmesin, endişelenmesin diye çocuğun tuvalet seanslarını bir şenlik havasına çeviriyoruz. Bir hafta mumlarla, çakmaklarla ayin yaptıktan sonra baktık ki bizimkinin rahat rahat s.çacağı yok ve ben baktım ki eşim deprem olacağını hissetmiş karınca gibi evin içinde bir oraya bir buraya seğirtiyor dedim başka yollar deneyelim.
Demez olaydım, benim duyarlılık abidesi eşim hemen psikologa gitme fikrini ortaya attı ve bu fikrine ahtapot gibi sekiz kolla sarıldı. Yok tuvalet alışkanlığı çok önemliymiş, yok gelecekte birçok şeyini etkileyecekmiş, yok şöyle yok böyle beni kandırdı. Daha doğrusu bezdirdi, kalktık gittik psikologa. Anlattı da anlattı, konuştu da konuştu çocuğun b.kunu resmen totem yaptık tapar hale geldik.
Bir saatin sonunda vardığımız nokta çocuğun kakasını bir hediye olarak gördüğü ve bunu vermekte nazlandığı yönünde idi. Ben üzerimden şaşkınlığı atamamışken eşim doktorun bize, bizim sittin sene aklımıza gelmeyecek bir şey söylemiş olmasından dolayı mutluluktan uçuyordu. 2.5 yaşındaki sabi b.kunu vermekte nazlanıyormuş çünkü o bir hediyeymiş bize. Lan dedim s.çarım öyle hediyeye, ben her gün iki defa gönderiyorum o hediyeyi iski’ye bu neyin nazı?
Neyse sonuç olarak kakasını yaptığında pasta kesmiştik. Üstüne de bir b.ku temsil eden bir mum dikmiştik. Allah'tan devamı gelmedi, bu performansla maaşı pastaya yatırabilirdik.