Yıllardır yanlış biliyormuşuz!

Yağların hem vücutta görev aldığı yerler olarak, hem de yemeklerin lezzeti açısından oldukça önemli yere sahip olduğunu belirten Özel FBM Tıp Merkezi Estetik Kliniği Diyetisyeni Mustafa Tilekli, “Toplumdaki yanılgılardan biri de yağ tüketimi ne kadar azaltılırsa o derece rahat kilo verileceği konusundadır. Yağlar öncelikle metabolizmanın dengesini koruyan çalışmasının devamını sağlayan hormonların yapısına katılır. Çok yetersiz yağ tüketimi hormonlarında çalışma sistemini bozacağından metabolizmanın yavaşlaması kaçınılmaz olacaktır. En küçük yapı taşlarımız olan hücrelerin büyük bir kısmı yağlardan oluşmaktadır” şeklinde konuştu.

Esansiyel yağ asitlerinin doğal kan inceltici özelliğe sahip olduğunu, kalp krizine yol açabilen kan pıhtılaşmasını önlediğini ifade eden Tilekli, “Damar tıkanıklığının engellenmesinde yağların yeri göz ardı edilemeyecek kadar değerlidir. Bu konuda önemli olan sağlıklı yağlarla sağlıksız yağların ayrımını iyi yapabilmektir. Doymuş yağ tüketimini mümkün olduğunca azaltıp doymamış yağ içeriğini artırmaya çalışmalıyız.

Yapılan birçok bilimsel araştırmada balık ve keten tohumunda bulunan omega-3 yağ asitlerinin diyette ölçülü bir miktarda tüketilmesinin başta beyin ve kalp sağlığı olmak üzere kilo verme konusunda da önemli pay sahibi olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bitkisel sıvı yağları faydalı ya da zararlı yapan tüketim miktarı ve pişirme yöntemleridir. Yemek hazırlarken sıvı yağları yüksek sıcaklığa maruz bırakmak, kullanılmış yağları tekrar kullanmak yağın kimyasal yapısını bozacağından kullanılması sağlık açısından risk oluşturur. Diyet yapanların diyette en çok şikayet ettiği konulardan biri de lezzet duygusunun kaybolduğudur. Kalori olarak ne kadar uygun bir diyet hazırlanırsa hazırlansın kişiyi mutsuz eden bir diyetten uzun vadeli sonuçlar almak mümkün değildir. O nedenle lezzetli bir diyet için de yağlar olmazsa olmazımızdır. Yine de kalori içerikleri yüksek olduğundan ihtiyaç fazlası tüketmek kilo vermeyi zorlaştıracaktır. Ölçülere dikkat edilmesi çok önemlidir” dedi.

Piyasada sayıları gittikçe artan ve özellikle süt ürünlerinde sık tüketilen yağı azaltılmış ürünlerin kullanımının sınırlı tutulması gerektiğinin altını çizen Tilekli, “Yağı alınan ürünler ekstra işlemlere maruz bırakılmakla birlikte tatlandırıcı ya da şeker ilavesi yapılmaktadır. Özellikle süt yağında yoğun olarak bulunan CLA vücutta depo yağların azalmasında etkin rol almaktadır. Bu anlamda süt ve süt ürünlerini yağlı tüketmekten korkmayın" açıklamasında bulundu.

 Diğer yağ türlerinden farklı olarak orta zincirli yağ asidi içeriği yüksek olan Hindistan cevizi yağının metabolik olarak sindirime uğramaması açısından vücudun rahatlıkla enerji olarak kullanmasına olanak sağladığını belirten Tilekli, sözlerini şöyle tamamladı: "Safra konusunda problem yaşayanların Hindistan cevizi yağını rahatlıkla tüketmeleri önerilir. Kalp ve damar hastalıklarının başlıca sebepleri arasında sayılan kanda kolesterol yüksekliğinin düşürülmesinde sağlıklı yağ tüketiminin önemi büyüktür. Fındık tüketiminin kötü kolesterol olarak adlandırılan LDL'nin düşürülmesinde büyük payı olduğu bilinmektedir.”