* Milattan önce 4. yüzyılda Aristo ve tıbbın babası sayılan Hipokrat'ın öğretileriyle insanlar, hapşırmanın başın yabancı maddelere karşı bir savunma refleksi olduğunu öğrendiler.
* Hapşırma bir hastalığın başlangıcı olduğundan, hastalığın sonunun kötü bitmemesi için hapşırana 'Uzun yaşa', 'Sağlıklı yaşa' gibi sözlerin söylenmesi adeti bu zamanlarda başladı.
* Yaklaşık yüz yıl sonra Romalılar, hapşırmanın iyi bir şey olduğuna, insanı hastalıktan koruduğuna, hapşırığı tutmanın hastalığın kuluçkaya yatmasına, belki de ilerde ölüme sebep olabileceğine inandılar. Artık hapşıranlara 'tebrikler' veya 'iyi şanslar' deniliyordu.