Fransızlar lahanayı bebek kafasına benzettikleri için sevimli buluyor...Ayrıca anne-babalar çocuklarına eğer erkekse lahana içinde kız ise de gül içinde doğduğunu söylüyor.
Balkabağı-Chuchuzinho-Portekizce...Portekizce’de ‘chuchu’ sözcüğü ‘kabak’ anlamına geliyor. Kelimenin sonundaki ‘zinho’ ise küçük anlamı katıyor ve sevgiyi vurguluyor. Hal böyle olunca Portekizli sevgililer birbirine ‘chuchuzinho’ yani ‘balkabağı’ diyor.
Gözleri olan yumurta-Tamago kato no kao-Japonca...Japonca’da bir kadına ‘gözleri olan yumurta’ demek büyük iltifat sayılıyor.
Zira Japonlar yumurta gibi oval yüzlü kadınları çekici buluyor...
Küp şeker-Terron de azucar-İspanyolca...İspanyollar, sevgiliye tatlı yakıştırma yapmakta sınır tanımıyor. Tatlım, balım sözcükleri bir yana İspanyollar sevgiliye ‘küp şeker’ diyor.
Kalbimin meyvesi-Buah hatiku-Endonezyaca...‘Kalbimin meyvesi’ çocukları severken kullanıyor. Özellikle reklamcılar çocuk ürünlerini tanıtırken sıkça bu ifadeye başvuruyor. Söz ayrıca Jakarta’da bir çocuk hastanesine de adını vermiş.
Pirem-Ma puce-Fransızca...Bir rivayete göre, Fransızca’da sevgiliye ‘pirem’ şeklinde seslenilmesinin sebebi geçmişte insanlar ve pireler arasında yaşanmış yakın ilişkiden geliyor. Pirem, insanların birbirlerinin pirelerini ayıkladığı dönemin bir hatırası.
Ceylan-Ghazal–Arapça...‘Ceylan’ ya da ‘maral’ Türkler için de sevgiliye seslenmek için oldukça tanıdık bir hitap şekli. Arapça’da özellikle güzel bakışlı kadınlar için ‘Ghazal’ kullanılıyor.
Minik Fil-Chang noi-Tayca...Filler, Tayland halkının en sevdiği hayvanlar. Halk, fillerin şans getirdiğine inanıyor.
Fillerin Taylandlıların kalbindeki yeri öyle büyük ki fil figürü bir dönem ülkenin bayrağında bile kullanılmış...
Batan balık, Düşen kaz-Chen yu luo yan-Çince...Bu enteresan deyişin ardında aslında bir Çin hikayesi yatıyor. Hikayeye göre Xi Shi isimli çok güzel bir kadın varmış. Xi Shi, göldeki balıklara baktığında, balıklar genç kadının güzelliğinden öyle etkilenmiş ki yüzmeyi unutmuş ve batmış.
Benzer şekilde, uçan kazlar da Xi Shi’yi görür görmez vurulmuş, kanat çırpmayı unutmuş ve yere çakılmış...Dolayısıyla, Çinli erkekler aşık oldukları kadının güzelliğini anlatmak için bu sözü söyler olmuş.
Minik Güvercin-Golubchik-Rusça...Bu hitaba ünlü rus yazar Puşkin’in eserlerinde rastlanıyor. Puşkin’in, kendisinden yaşça büyük olan dadısına sevgisini göstermek için bu deyişi kullandığı söyleniyor.
Hitabın Rusya’da İncil’in tarihi kadar eski olduğu da belirtiliyor...İncil’in Rusça’ya çevrilmesiyle dile kazandırılan ‘minik güvercin’ Rusya’da sevgiliye seslenirken kullanılıyor.