Klorlu suya maruz kalmanın astıma neden eden olan bir çok faktörden biri olduğu söylenmektedir. Klorlanmış suda sık sık yüzmek önceden var olan astımı alevlendirebilmektedir. Klorlanmış suyun astım hastalığını nasıl etkilediğini merak ediyorsanız okumaya devam edin.
Sudaki klor astımı tetikler mi? Bazı çalışmalar klorlanmış suyun potansiyel astım tetikleyicisi olduğuna dair inandırıcı sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Hepimiz yüzmenin mükemmel bir kardiyo egzersizi olduğunu biliyoruz, ancak her gün klorlu havuzlarda yapıldığında sonunda astıma da açan akciğer dokusuna zarar verebilmektedir. Yani, astım hastaları klorlu suda yüzerken semptomlarında kötüleşme yaşamaları muhtemeldir. Klor ve astımın neden iyi bir ikili olmadığını aşağıda açıklayacağız.
Klorlu Su ve Astım:
Klorlu suyun astım semptomlarına neden olabileceği veya kötüleştirebileceğini düşünmeyenler öncelikle yaşanan şu olayı göz önünde bulundurmalı. 2000 Olimpiyatları’nda ABD’yi temsil eden yüzme takımının takım yöneticisi, rakip takımları sevinçten havalara uçuracak bir duyuru yaptı. Takımının %25’inin astım tanısı aldığını ve uygun olmadığını açıkladı. Yüzücülerin tamamı ciddi astım sorunu yaşamasa da, bu açıklama klor ve astım hastalığı riski konusuna dikkat çekti.
Temelde klor dezenfektan bir maddedir ve dolayısıyla, zararlı mikropları yok etmek için yüzme havuzlarına ilave edilmektedir. Ancak sudaki klorun yüzücülerin ter, tükrük, kıl folikülleri, deri hücreleri, kozmetik ve hatta idrarları ile birleşerek “trihalometanlar” (THM) olarak bilinen kimyasal bileşikler oluşturmakta olduğu gözlenmiştir. Klorun su ile reaksiyona girmesi ile de oluşan THM’ler, astıma neden olabilen ve kötüleştirebilen kimyasallardır.
Eğer yüzücü havuz suyunu içmiyorsa, bu kimyasallar nasıl akciğerlere erişebilir? Bu sorunun cevabı oldukça basit, bu kimyasallar katı veya sıvı halde olmasına rağmen, su yüzeyine ulaştıklarında uçucu hale gelirler. Uçucu hale geldiklerinde kolayca hava ile birleşirler ve yüzerken sık sık solunurlar. Yani, hava bu kimyasalları akciğerlere taşıyan bir taşıyıcı olarak hareket etmektedir. Klorlu suyun buharının düzenli olarak solunduğunda astıma neden olabileceğini söyleyebiliriz.
Bu kimyasallara sık bir maruz kalma, solunum yolu mukozasında iltihaba yol açar ve sonunda astım semptomlarının tetiklenmesi ile sonuçlanır. Kimyasalların inhalasyonu hava yollarının daralmasına yol açan ve daha sonra astıma neden olan iltihabik cevabı tetikler. Her geçen gün artan sayıda can kurtaranların ve yüzme antrenörlerinin astım belirtileri hakkında şikayetçi olmasına şaşırmamak gerekir. İşleri gereğince havuzun içinde yada yakınında uzun süre kalmaları gerekmektedir. Bu da bir şekilde kimyasallara maruz kalma sürelerini uzatır ve astım hastalığına karşı zayıf hale getirir.
Başka bir çalışmada ise, alerjiye duyarlı kişilerde klorlu suyun astım geliştirme riskinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. 13-18 yaş grubunda yaklaşık 850 çocuğun katıldığı çalışma Belçikalı bilim adamlarının gözetiminde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda alerjilere duyarlı olan ve klorlu suda yüzen çocukların astıma yakalanma şansının daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Çalışma sonucunda ayrıca yaşamları süresince 1000 saatten fazla süreyi klorlanmış havuzlarda geçiren çocuklarda astım geliştirme riskinin 15 kat fazla olduğu gösterilmiştir.
Klorlu havuzlarda yüzmenin sağlık tehlikeleri göz önüne alındığında, havuz suyunu temizlemenin başka bir yolu var mıdır? Belçikalı bilim adamlarının rekabetçi yüzücüler için iyi bir haberi var! Tüm katılımcıların durumunu analiz ettikten sonra bilim adamları, bakır veya gümüş esaslı dezenfektanlarla havuzların temizlenmesinin sağlık üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olmadığı sonucuna varmıştır. Daha spesifik olmak gerekirse, gümüş / bakır bazlı dezenfektanlar içeren yüzme havuzlarında yüzen sağlıklı bireylerin solunum bozukluklarından muzdarip olması olası değildir. Klor ve bakır / gümüş iyonlarını bir arada içeren dezenfektanlar kullanmak da iyi bir seçenektir. Bu yöntem havuzlardaki klor konsantrasyonunu düşürerek, etkili bir şekilde astım riskini azaltmaya yardımcı olmaktadır.
Klorun Yan Etkileri:
Klor tek başına stabil değildir ve bu nedenle her zaman bir bileşik formunda, en yaygın olarak da sodyum klorid ve sodyum hipoklorit olarak bulunur. Yüzme havuzlarına ilave edilen genellikle sodyum hipoklorittir. Suya ilave edilen klor bakterileri öldürür ve bizleri su kaynaklı hastalıklardan korur buna rağmen, buharının toksik olduğu söylenmektedir. Klor gazı zehirlidir ve solunduğunda solunum hasarını tetikleyebilir. Çok uzun süre klor gazı solunması ölüme dahi neden olabilir. Havuz suyunda bulunan çok fazla klor gözleri ve burnu da tahriş edebilir. Klorlu suda yüzmenin en sık görülen yan etkilerinden biri de gözlerde oluşan kızarıklıktır. Küçük çaplı çalışmalar klorlu havuzlarda yüzmenin ve hatta klorlu su ile günlük banyo yapmanın çeşitli kanser türlerinin riskini artırdığını göstermektedir.
Klorlu havuzların astım krizine önemli bir katkısı olduğunu teyit eden kapsamlı bir araştırma olmadığını aklınızda bulundurun. Yine de klorlu havuzlarda uzun süre vakit geçiriyorsanız dikkatli olmalısınız. Yüzücülerin yüzme havuzuna girmeden önce bir duş almaları tavsiye edilir. Uygun bir duş, zararlı kimyasal bileşikler oluşturmak üzere klor ile birleşen ölü deri hücrelerinin çoğunu ortadan kaldıracaktır. Yüzme havuzlarına düzenli olarak taze su eklemek THM kimyasallarına maruz kalmayı azaltacaktır. Küçük çocukların yüzme havuzlarına idrar yapma alışkanlığı olabilmektedir. Bu nedenle ebeveynler, küçük çocuklarını mümkün olduğu kadar sık tuvalete götürmelidir.