Birbirlerine meydan okurcasına karşı karşıya gelen Lousi Fox ve John Deery kendilerine güveniyorlardı. O gece ilk defa olarak boy ölçüşecek olan bu bilardo şampiyonlarının her ikisi de dünya bilardo şampiyonu Dudley Kavanagh’ı yenmişti.
Binlerce dolarlık bahislere giren seyirciler, müsabaka başlar başlamaz susarak dikkat kesildiler. Fox oyuna hakim görünüyordu.
Deery, bütün gayretlerine rağmen, Fox’a yetişemiyordu. Fox’un dünya şampiyonluğu üzerine bahse girenler, yüzlerinde memnun bir ifade, neticeyi bekliyorlardı.
Maçın bitmesine pek az kalmıştı. Gece de adamakıllı ilerlemişti. Salonu dolduran sigara dumanları arasında, etrafı bulanık gören seyirciler, heyecanın son haddine erişmişlerdi.
Fox son bir vuruştan sonra maçı kazanabilecekti. Kurularak masasının etrafında dönen Fox, son vuruştan evvel, bilardo toplarının durumunu tetkik etti. Dalgın bir tavırla, uzun bıyığının bir ucunu parmağının etrafında kıvırdı. Bir köşede duran Deery, idam sehpasına götürülen bir mahkum gibi renkten renge giriyordu.
Tam bu sırada, sigara dumanlarının arasından bir sinek çıktı. masanın etrafında vızıldayarak uçtuktan sonra, Fox’un vuracağı topun üzerine kondu. Vuruşa hazırlana Fox gülümseyerek hayvanı kovduktan sonra, tekrar vaziyet aldı.
Fakat sinek, masanın etrafında şöyle bir döndükten sonra tekrar topun üzerine kondu Seyircilerin bazıları sinirli sinirli gülmeye başlamışlardı. Soğukkanlığından hiç bir şey kaybetmeden, Fox, sineği gene kovdu.
Sinek üçüncü defa topun üzerine konunca, halk kendini tutamayarak kahkahayı bastı.
Soğukkanlı Fox, bir an içinde hiddete kapıldı. Bilardo değneğini sineye doğru savurdu. Deynek bir tesadüf eseri olarak topa dokununca, sinek uçarak dumanlar arasında gözden kayboldu.
Değnekle topa dokunmak Fox’a vuruş hakkını kaybettirmişti. Şimdi oynamak sırası Deery’nindi. Fox titreyen adımlarla geri çekildi ve duvara dayandı. Rakibi, oynamaya başladı. Arka arkaya emin vuruşlar yaparak şampiyonluğu kazandı.
Lois Fox, yeni dünya bilardo şampiyonunun kendisine doğru uzattığı ele dalgın dalgın baktı. Seyircilerin gürültüsünden kendisine söylenenleri işitemiyordu. Deery:
– Ne yapalım dostum? Şanssızlık, diyordu.
Fox, dalgın dalgın başını eğdi. Sonra silindir şapkasını ve pelerinini alarak salonu terk etti. Yanından arabalar ve insanlar geçiyordu; fakat Fox bunları ne görüyor, ne de duyuyordu. Salondaki seyircilerin kahkahaları hala kulaklarında çınlıyordu.
Kahkaha seslerinden kurtulmak için, karanlık sokaklarda gitgide daha hızlı yürümeye başladı. Fakat kahkahalar kendisini her gittiği yerde takip ediyordu.
Fox, nihayet nehrin üzerindeki köprüden geçerken durdu. Altında nehrin suları köpürüp kaynaşıyordu. Onlar da adeta Fox’a gülüyor gibiydi. Fox, nehrin kahkahalarını daha hızlı ve daha yakından duymaya başladı.
Bir kaç gün sonra, nehirden geçen bir bir polis motorunun mürettebatı, suların üzerinde yüzen bir silindir şapka ile bir pelerine tesadüf etti. Biraz ötede uzun siyah bıyıklı bir adamın cesedini buldular.
Dünya bilardo şampiyonasını tayin eden bir sinek olmuştu. Şampiyonluğu kaybeden bedbaht adamın akıbetini çizen de o sinekti.
Bütün Dünya Yıllığı