Eğer, belli bir kişinin soyundan gelenler araştırılmakta ise, bu sefer de belirlenmiş kişi çizelgenin tepesinde, kendinden sonra gelen nesiller ve tüm akrabaları ise dallanarak genişlemekte ve aşağılara doğru çizilmektedir. Bu ağaç tipinde de, üst bölüm dar, ancak alt bölüm oldukça geniştir.
Soy ağaçlarının genelinde, en eski nesiller yukarı bölümde ve bununla birlikte daha yeni nesiller de aşağılarda çizilerek gösterilmektedir. Yani, yukarıda anlatılan birinci tip soy ağacı, en yaygın olarak kullanılan soy ağacıdır. Ancak, temelde ayrılan bu tiplerin dışında, soy ağaçlarının kendi içinde bazı çeşitleri de vardır. Bu çeşitler, genellikle ihtiyaca ya da meraka göre ortaya çıkmıştır. Örneğin, ailenin tüm üyeleri değil de, sadece aynı soy adını taşıyan aile fertlerinin olduğu soy ağaçları ortaya çıkartılabilmektedir. Yine benzer şekilde, bir hanedanın soy ağacı çıkartılırken, yalnızca büyük ve önemli rütbelere sahip sülale üyeleri soy ağacında kendine yer bulabilmektedir. Yani, ilk bahsedilen soy ağacı türleri, soy ağacının temeldeki farklılık çeşidine ve kağıt üzerindeki yayılma cinsine göre değişmekteyken, burada anlatılan türler tamamen içerik bakımından farklılık arz etmektedir.
Eski Ahit’in Yeşaya kitabında, Hz. İsa’nın soyunun tarif edildiği bir bölüm bulunmaktadır. Bu bölümün içinde, bir ağaç benzetmesi görülmektedir. Buradan hareketle, Hıristiyanlar’ın da bu benzetmeye dini anlamlar yüklediği söylenebilmektedir.
Soy ağacının İncil dışında kullanıldığı ilk yer, Boccaccio’nun 1360 baskılı “Genealogia Deorum Gentilium (İnsan Tanrıları’nın Soyu)” eseridir. Bahsi geçen eserde, yalnızca babalar ve erkekler değil, tüm bir aile, soy ağacında kendine yer bulmuştur. Bu anlamda da bir ilk olan çalışma, klasik Yunan ve Roma mitolojisindeki kişiler ve tanrılar arasındaki soy ilişkilerini betimlemiştir. Yine bahsi geçen kitapta, ayrıntılı aile açıklamalarını ve aynı zamanda soy ağacı çizelgelerini bulabilmek mümkündür.
Tarihteki en uzun soy ağacı ise, Çinli filozof ve eğitmen Konfüçyus’un soy ağacıdır. Söz konusu ağaç, toplam 80 nesil içermekte ve 2 milyon kişiyi barındırmaktadır. 1998 yılında, bu ağacı yeniden çizmek için çalışmalar başlatılmış, uluslararası nitelikte olan bu girişimde toplam 450 dal ele alınmak istenmiştir. Gelinen en son noktada, elde edilen son veriler ile birlikte, 2009 yılında Konfüçyus Soybilim Derleme Komitesi tarafından açıklanan çalışma çıktıları, ünlü filozofun 2560. doğum günü anısına yayımlanmıştır.