Saatlerin tam 23.59.59'da 2 kez aynı saniyeyi göstereceğine dikkati çeken Esenoğlu, düzenlemenin 1972 yılından beri 25 kez yapıldığını belirterek, böylece dünya saatine 1 saniyenin daha eklenmiş olacağını, dünyanın yavaşlamasının yol açtığı gün ve mevsim kaymasından doğan artık zamanın da bu yöntemle kapatılacağını kaydetti.
Zaman kavramlarının ve sistemlerinin birbirleriyle uyumunu sağlamak için zaman zaman düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu aktaran Esenoğlu, takvimlerde yılda 6 saatlik, yaz uygulamalarında ise 1 saatlik bir düzenleme yapıldığını hatırlatarak, daha hassas zaman ölçekleri için ise zaman ölçeklerinde 1 saniyelik bir düzenlemeye gidileceğini anlattı.
Saniye sıçraması teknolojiyi olumsuz etkilemeyecek
Esenoğlu, "Saniye sıçraması işlemi, saatlerin bir saniyeliğine yerinde sayması ile yapılır. Böylece dakikanın karşılığı olan 60 saniye, 1 saniye ekleme ile 61 saniyeye sıçrayacak. Saniye sıçraması ile 1 dakika 60 yerine 61 saniyeye eşitlenmiş olacak" diye konuştu.
Saniye sıçramasının gerekli görülen yıllarda haziran ya da aralık ayları sonunda yapıldığını anlatan Esenoğlu, düzenlemenin bu aylarda yapılmasında, okulların kapalı olması, dünya nüfusunun kuzey ve güney yarım kürelere dağılımı gibi unsurların etkili olduğunu söyledi.
Esenoğlu, saniye sıçramasının teknolojik sıkıntılara yol açıp açmayacağına ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Her 5 yılda 3 kez yapıla geldiğinden saniye sıçraması olağanlaşmıştır. Henüz küresel boyutta teknolojik sıkıntı yaşattığı duyulmamış ve elektronik yaşamı felç etmemiştir. Saniye sıçramasını dikkate alan yazılımlar sayesinde teknolojik sistemlerde olası etkisi önlenmektedir, arızalara da yol açmamaktadır tıpkı yaz saati uygulamasına uyumlu bilgisayarlarımız gibi."