Fütüroloji kavramı, bir bilim olmakla birlikte özellikleri itibariyle somutluk bakımından diğer bilimlerden bir nevi ayrılmaktadır. Tanım olarak ise bu kavram, uluslar arası bir perspektif içerisinde geleceği öngörmeye çalışmayı ifade etmektedir.
Tanım daha detaylı olarak incelendiği zaman, bu tanım içerisinde geçen uluslar arası perspektif ifadesinin altını çizmek gereklidir. Çünkü gelecek kavramı, tahmini olarak kısır, sınırlı ve de dar bir düşünce yapısı içerisinde meydana gelip oluşamamaktadır. Yani, fütüroloji biliminin de üzerinde çalıştığı üzere gelecek hakkında yorum yapabilmek için geçmişin çok iyi bilinmesi ve yıllar içerisinde değişen şartların iyi değerlenmesi gereklidir. Yoksa gelecek hakkında öngörüde bulunulamaz. Dönemin şartları ve geçmiş değerlendirilerek ileriki dönemlerde neler olabileceğini araştıran daha doğrusu öngörmeye çalışan gelecek bilimi, diğer bilimlere oranla daha soyut bir bilim olarak değerlendirilebilmektedir.
Gelecek bilimi, günümüz teknoloji dünyası içerisinde önemini ve değerini her geçen gün artırmaktadır. Öyle ki, fütüroloji giderek dünyada her geçen gün akademik bir statü kazanmaktadır. Bunun içinse değişik yollar ve stratejiler izlenmektedir. Fütüroloji, akademik bir statüye sahip olabilmek adına uzun vadeli öngörülerde değil, daha kısa vadeli öngörülerde bulunmuştur. Fakat, bilim belirli bir statüye ulaştıktan sonra öngörülerini daha uzun vadeli yapmaya başlamıştır. Burada ise deneyim eksikliği kendini göstermiş ve ileriki yıllar adına tahminlerde bulunabilmek zorlaşmıştır. Bu durum ise, zamanla aşılarak artık daha uzun vadeli tahminlerde bulunulmaktadır.
Gelecek bilimi çeşitli öngörülerde bulunmadan önce birtakım çıkarımlarda bulunmaktadır. Öncelikle yaşanılan dönemdeki demografik, teknolojik ve de coğrafi unsurların gerçekleşen olaylara olan etkisi incelenmektedir. Bu inceleme ise, bütüncül bir yaklaşım sayesinde yapılır. Aynı zamanda yaşanan askeri ve de politik gelişmeler, fütürolojinin ileriki dönemlere dair varsayımlarda bulunması için oldukça önemli etkenleri oluşturmaktadır. Gerçekleşen askeri ve politik gelişmeler, bu bağlamda fütüroloji tarafından tanımlanmaya çalışılmaktadır. Bu bilimi ilginç ve de gizemli kılan bir özellik bulunmaktadır. O da, fütüroloji birbirinden çok bağımsız gibi görülen ve çok ayrı yerlerde gerçekleşebilen olayların aslında birbirleriyle bağlantılı ve yapışık olduğunu göstermektedir. Bu da, bu bilime olan ilgiyi artıran bir etkendir.
Gelecek bilimi, dünya üzerinde daha yeni yeni gelişen bir bilim dalıdır. Bu nedenle bu bilimden gereken ve istenilen verim alınamamaktadır. Bunda, ilk başlarda kısa vadeli varsayımlarda bulunmanın da etkisi büyüktür. Bakıldığında politik açıdan dünya devletleri için oldukça fazla önem taşıyan bu bilim, devletlerce tam olarak tanımamakta ve de bu disiplinden yararlanabilme şansı çok aza düşmektedir.
Gelecek bilimiyle uğraşan kişiler yani gelecek bilimciler, öngörülerde bulunmadan önce en başta yaşanan olaylar arasındaki düzeni kavrayarak açıklama gereği duyarlar. Bu, varsayımda bulunmak için en önemli etkenlerden birisini oluşturmaktadır. Çünkü birbirleriyle bağlantısı olan olaylar, yaşanacak olayların da tetikleyicisi olarak görülebilmektedir. Olaylar arasındaki uyum ve düzen anlaşıldıktan sonra gelecek adına öngörülerde bulunulmaktadır.
Gelecek bilimiyle uğraşan kişiler, amaçlarına ulaşabilmek adına metodolojilerle çalışmaktadırlar. Bakıldığında bu yöntem domino taşlarının dizimine de benzetilebilir. Çünkü aynı veya farklı dönemlerde ve yerlerde gerçekleşen ve de birbirleriyle çok alakasız görülen olaylar bir düzene sokulur ve süreç anlamlandırılmaya çalışılır. Bu tür kişiler, yol haritasının çizimine engel olabilecek şeyleri anlamlandırır ve de o engeli yol haritasından çıkarırlar.
Araştırma alanı ve de özellikleri itibariyle bakıldığında, gelecek bilimi daha yeni yeni gelişen bir bilim dalıdır ve günümüzde geleceğin bilimi olarak görülmektedir. Devletler tarafından çok daha iyi tanınmaya başlandıktan sonra, bu bilim devletlere yol haritaları çizecek ve politikalar belirlenebilecektir. Bu nedenle, bu bilimle uğraşan bilim insanları bu bilimi geleceğin en ilgi görecek bilimi olarak görmektedirler.