20. Yüzyılın başında bilimin göreceliğinin aşılması gerektiğini savunmuştur.
Hegel yayınladığı Tinin Fenomenolojisi kitabında, fenomenin gizli bir şeyin açıkça ortaya çıkması olarak niteler.
Bu kitapta, bilginin oluşması, bilinçten kendi bilince, akıla, akıldan kültüre, dine oradan da mutlak bilgiye geçişi detayları ile açıklar. Mutlak bilginin ortadan kalkan kuşkulardan, umutsuzluktan ve mutsuzluktan geçtiğini savunur.
Husserl’in fenomenolojisi nedir?
Fenomen, bilimin bize verdiği bilgilere karşıt olarak kendini gösterendir. Husserl’e göre, gerçekten felsefeci olmak isteyen kişi, kendi içine kapanarak kabullenilen bilimleri kabul etmeyerek yeniden kurmalıdır. Felsefe bir bakıma kişiseldir. Kendi bilgeliği, kendi bilgisi ile tekrardan kurulmalıdır. Fenomenoloji, bir betimlemedir. Husserl’in fenomenolojisinde, bilincin yönelişi önemli bir noktadadır. Bilincin gerçekleştirdiği yönelim ile bilincin nesnesini birbirinden ayırır.
Çağdaş düşünceyi çok etkileyen Husserl’in fenomenolojisi kesin anlamıyla bir öğreti ya da yöntem olarak kabul edilir.Dünyanın en ünlü felsefecileri, Max Sceler, Paul Ricoeur, Sartre, Derrida fenomenolojiye dayanarak kuram düşünürler. İnsan bilimlerinde yaşanan bir durumun her çeşit kuram ve inanç dışında ayrıntılı olarak anlatılmasına fenomenolojik çözümleme denilmektedir.