DW Türkiye'nin haberine göre Sekiz yıl boyunca Alman Havacılık ve Uzay Merkezi‘nin (DLR) direktörlüğünü yürüten Wörner, "Amerikalılar çok cüretkâr ve 2030/2035'ten bahsediyorlar. Ancak ben 2050 yılından önce Mars'a yolculuğun başarılmasını çok iddialı buluyorum" dedi.
DLR'deki sekiz yılını ve bu dönemde uzay ve havacılıktaki gelişmeleri değerlendiren Prof. Wörner, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda Amerikan bir astronotla Rus bir kozmonotun bir yıl sürecek misyonuna ilişkin ise şunları söyledi: "Böyle uzun vadeli bir misyon tıbbi açıdan heyecan verici. Kan basıncı, tuz oranı, cildin yaşlanması, kemik erimesi ve yerçekimsiz ortamda bağışıklık sisteminin durumunu, tüm bunları yakından incelemek ve bulguları Dünya için kullanmak önemli bir araştırma görevi. Bu bir yıl sorunsuz geçse de Mars misyonu için yine de çok uzun bir yol kat edilmiş anlamına gelmiyor. Uzay İstasyonu'ndaki astronotlardan biri hastalanırsa hemen yarın Dünya'ya dönebilir. Ancak Mars yolunda biri hastalanırsa, Dünya'daki bir hastaneye getirilmesi 2 yıl sürer."
'MARS'A TEK YÖN YOLCULUK ETİK DEĞİL'
Wörner bir firmanın Mars'a tek yön yolculukla insan gönderme planlarını ise etik bulmuyor. Wörner, "Bizler Mars'ta nefes alamayız, dışarıda dolaşamayız. Radyasyon nedeniyle yüksek oranda korumaya ihtiyaç var. Geri dönüş perspektifi olmadan böyle bir misyon düşünülemez" şeklinde konuştu.
Prof. Wörner "İnsanoğlu bir gün Mars'a gidecek ancak bunun için uygun tekniğe sahip olduğunda. Bu biraz daha zaman alacaktır. Ancak gelecekte, Mars'a gidip geri dönmeyi sağlayacak ulaşım araçlarının var olacağından eminim. En önemli konu insan psikolojisi ve tıbbi sorunlar. Bu sorunların nasıl çözüleceğini henüz bilmiyorum" şeklinde konuştu.
Wörner ayrıca, "Eğer gelecek bir kaç bir milyar yıl boyunca Dünya'yı yaşanılır kılmayı becerirsek, o zaman da Güneş'teki gelişmeler nedeniyle göç etmeye zorlanacağız" dedi.