Sanatı :
Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde yaşayan Yücel, ülkemize geri döner ve ardından Kore Savaşı cereyan eder. Bu dönemde askerliğini Korede yapan Can Yücel, aldığı dil eğitimi dolayısıyla bir dönem Marmariste turist rehberi olarak çalışır. Bir dönem bu şekilde rehberlik ve spikerlik yapan usta şair daha sonra İstanbulda yaşamaya başlar. Burada bir yandan şiirler kaleme alan Yücel, bir yandan da çevirmenlik ile geçimini sağlamaktadır. 1956 yılında İstanbul yaşamı sırasında Güler Yüce ile evlenen Can Yücel, bu yıllarda Che Guevera tarafından kaleme alınan Gerilla Savaşı ve İnsan ve Sosyalizm adlı yapıtları dilimize aktarmıştır. Söz konusu kitaplar, sıkıyönetim tarafından yargılanmış ve Can Yücele 15 sene mahkumiyet cezası verilmiştir. Bir süre mahkum olan usta şair 1974 senesinde ilan edilen af neticesinde salıverilmiştir. Mahkumiyeti biten şair, daha sonra kendisi ile özdeşleşen Datçaya yerleşir. Burada da kalemini kullanmaya devam eden Can Yüce, Leman ve Öküz dergilerinde yazılarını yayımlamaktadır. Yine bu yıllarda usta kalem, Süleyman Demirele hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanmıştır. Her zaman politik kimliğini de belli eden Can Yücel, bir dönem ÖDP(Özgürlük ve Dayanışma Partisi)nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı da olmuştur. Ancak 12 Ağustos 1999 tarihinde yaşama veda etmiştir.
Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde yaşayan Yücel, ülkemize geri döner ve ardından Kore Savaşı cereyan eder. Bu dönemde askerliğini Korede yapan Can Yücel, aldığı dil eğitimi dolayısıyla bir dönem Marmariste turist rehberi olarak çalışır. Bir dönem bu şekilde rehberlik ve spikerlik yapan usta şair daha sonra İstanbulda yaşamaya başlar. Burada bir yandan şiirler kaleme alan Yücel, bir yandan da çevirmenlik ile geçimini sağlamaktadır. 1956 yılında İstanbul yaşamı sırasında Güler Yüce ile evlenen Can Yücel, bu yıllarda Che Guevera tarafından kaleme alınan Gerilla Savaşı ve İnsan ve Sosyalizm adlı yapıtları dilimize aktarmıştır. Söz konusu kitaplar, sıkıyönetim tarafından yargılanmış ve Can Yücele 15 sene mahkumiyet cezası verilmiştir. Bir süre mahkum olan usta şair 1974 senesinde ilan edilen af neticesinde salıverilmiştir. Mahkumiyeti biten şair, daha sonra kendisi ile özdeşleşen Datçaya yerleşir. Burada da kalemini kullanmaya devam eden Can Yüce, Leman ve Öküz dergilerinde yazılarını yayımlamaktadır. Yine bu yıllarda usta kalem, Süleyman Demirele hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanmıştır. Her zaman politik kimliğini de belli eden Can Yücel, bir dönem ÖDP(Özgürlük ve Dayanışma Partisi)nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı da olmuştur. Ancak 12 Ağustos 1999 tarihinde yaşama veda etmiştir.
Kendine özgü bir üsluba sahip olan Can Yücel, edebiyata şiirle başlamıştır. Onun şiirinde sokak dilini, argoyu ve birbirinden farklı jargonları bulmak mümkündür. Usta şair, söz konusu jargonları kendine özgü üslubu ile farklı bir nefes ile kaleme almaktadır. Can Yücelin şiirinin en önemli özelliği toplumsal bir duyarlılık ve bu duyarlılığı veriş biçimi olarak ise hicvi seçmesidir. Hiciv, diğer bir adıyla yergi ya da taşlama onun şiirinin vazgeçilmezidir. Bunun yanı sıra Datçaya sevgisinde de payı olan tabiat sevgisi Can Yücelin şiirinde dikkat çeken diğer önemli kavramlardan biridir. Doğa konusunda müthiş bir duyarlılığa sahip olan Yücel, kalemini bu yönde fazlasıyla kullanmıştır. Bu şekilde kaleme aldığı şiirlerini ilk olarak Can Yücel, 1950de Yazma adlı kitabında toplayarak okuyucusuna müthiş bir haz yaşama olanağı sunmuştur. Şiirlerinin yanı sıra Can Yücel, aldığı dil eğitiminin aracılığıyla birçok önemli eseri dilimize aktarmıştır.
CAN YÜCEL'DEN SÖZLER :
- Bazen kırdım, çoğu kez kırıIdım; ama ben hiç kimseyi kaybetmedim, sadece zamanı geIince vazgeçmesini biIdim.
- KuraI bu: en çok seven, hep en önce terkediIir.
- Unutma; vedaIar acıtsada, bazen gitmek gerekir.
- Rengi biIe soIardı düşIerdeki saçIarın zamanIa, tanımsız kokuIarı yastıkIara yapışıp kaImasaydı eğer.
- Biz şenIen yatmıyoruz ki, yaşamıyoruz da; hep yarışıyoruz, sen mi ben mi? Önce kim öIümü öIdürecek diye.
- ÖyIe sevmeIisin ki beni; bırakıp giderken hayatı, sadece mutIuIuk oImaIı yüzümüzde. Birbirimizi sevmenin gururu oImaIı herşeyde.
- Sevmek seviyorum demek değiI,yüreğinde hissetmektir..ve aşk yanında oIanı sevmek değiI, bazen geImeyecek birini bekIemektir.
CAN YÜCEL'DEN SÖZLER :
- Bazen kırdım, çoğu kez kırıIdım; ama ben hiç kimseyi kaybetmedim, sadece zamanı geIince vazgeçmesini biIdim.
- KuraI bu: en çok seven, hep en önce terkediIir.
- Unutma; vedaIar acıtsada, bazen gitmek gerekir.
- Rengi biIe soIardı düşIerdeki saçIarın zamanIa, tanımsız kokuIarı yastıkIara yapışıp kaImasaydı eğer.
- Biz şenIen yatmıyoruz ki, yaşamıyoruz da; hep yarışıyoruz, sen mi ben mi? Önce kim öIümü öIdürecek diye.
- ÖyIe sevmeIisin ki beni; bırakıp giderken hayatı, sadece mutIuIuk oImaIı yüzümüzde. Birbirimizi sevmenin gururu oImaIı herşeyde.
- Sevmek seviyorum demek değiI,yüreğinde hissetmektir..ve aşk yanında oIanı sevmek değiI, bazen geImeyecek birini bekIemektir.
Can Yücel'in Eski Datça'daki evinin bahçesinde, üzerinde imzasının bulunduğu taş.
Eserleri :
Yazma (1950)
Yazma (1950)
Her Boydan (1959, Çeviri Şiirler)
Sevgi Duvarı (1973)
Bir Siyasinin Şiirleri (1974)
Ölüm ve Oğlum (1975)
Şiir Alayı (1981, ilk dört şiir kitabı)
Rengâhenk (1982)
Gökyokuş (1984)
Beşibiyerde (1985, ilk beş şiir kitabı)
Canfeda (1985)
Çok Bi Çocuk (1988)
Kısa Devre (1990)
Kuzgunun Yavrusu (1990)
Gece Vardiyası Albümü (1991)
Güle Güle-Seslerin Sessizliği (1993)
Gezintiler (1994)
Maaile (1995)
Seke Seke (1997)
Alavara (1999)
Mekânım Datça Olsun (1999)
En Uzak Mesafe
Benim Adım Firuzansa Ne Olayım.
Cazcı firuzan (1997)
Hotuhların dramı
Biraz alıştım
Bördübet'ten Sedir Adası'na
Yüz Kitabı Şiirlerimden Seçmeler (2010)
Yaprak Dökümü