Yazarlar puslu zamanların büyülü namelerini bize söylerken, içimize dokunan kelimeler beğendikleri bir yere geçip oturmaktaydı.
Serçelerin şarkısı, ulusların yıkılışı, medeniyetin hançerleri, melankoliye meyilli kahraman veya anti-kahramanlar bize kulaklarımızı dört açmamızı söylüyorlardı.
Bulundukları yerlerden...
PS: Eğer bu galeriyi okumaya niyetliyseniz devam edin. Birkaç satır okuduktan sonra burada daha fazla olmak isteyeceksiniz. Bu yüzden devam edin. Burada kalmaya devam edin. Kendinize bakın, hala tek parçaysanız o zaman bu haberi okumanız için bir sorun yok demektir.
1. J.D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar
"Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyorum. Sonra, onlarla ilgili en ufak bir söz etsem, bizimkilere inmeler iner."